Sabahın tatlı telaşı sarmıştı evlerini. Erken kalkmanın verdiği uykusuzluk gözlerinden okunuyordu. Okula gitmek için sabahları erken kalkmalıydılar. Sabahın ilk ışıkları aydınlatıyordu rutubetli evlerini. Evin uyanışı da artık tamamlanmıştı. Evin annesi hazırlamaya başladı Küçük Kız ve ablasını. Küçük Kız uykusunu sevdiğinden "Eve gelince hemen uyuyacağım." diye düşündü. Tıpkı her sabah düşündüğü gibi. Ve her eve gelişinde uyumadığı gibi. Kahvaltı masasına geçtiler. Ama fazla bir şey yoktu masada. Ekmekten biraz tırtıklayıp kalktılar. Son hazırlıklarını da yapıp evden çıktılar. Otobüsle gidip geliyorlardı okula, durağa geçtiler her zaman olduğu gibi. Mevsim sonbaharı andırıyordu, ilkbaharda olabilirdi aslında. Küçük Kız hırka giydiğinden böyle düşünüyordu. Siyah okul ayakkabılarını da çok seviyordu. Okula başlayınca alınırdı çünkü ona yeni ayakkabı, yeni kıyafet. Sevgiyle bakıyordu ayakkabılarına. Nasıl olduysa oldu, bir gün ayakkabıs
Sıradanlığın sıra dışılığına varmış; sıradan biri :)))