Ana içeriğe atla

Yazarın Kayıp Sayfaları 1




  Nefret ediyorum bazen her şeyden. Ne acı değil mi? Oysa ki hayattan nefret edilmemeli. Çünkü nefret olgusunu yaratan insanlar değil mi? Bu yükü hayata yüklememeli. Canımı yakıyorlar sürekli, bağırıp çağırıp susuyorum. Bağırıp çağırmalarım sessiz benim. Soluksuz susuyorum. Kimsenin de umurunda değil sustuklarım, gözyaşlarım, kırgınlıklarım.
  Kimse omuz vermiyor bu hayat oyununda. Dizlerim kan içinde, çok düştüm. Kalkmaya mecalim yok artık. Başımı doğrultacak gücüm yok. Herkesi tebrik ederim bana karşı olan hayat oyununu kazandınız. Sonsuz tebrikler önünüzde saygıyla eğiliyorum. Evet, evet saygıyla. Şaşırmayın sizde olmayan bende var, var olmaya devam edecek. Eğer biraz saygınız olsa gülüşümü soldurmazdınız bu denli, bu denli akmazdı gözyaşlarım. Kırgınım hiç geçmeyecek kadar ve yorgunum hiç yaşamayacak kadar.
  Acının bir sonu yok Değerli Okuyucularım ya da yazılanları hiç  okuyamayacaklarım. Sanmayın ki en kötü olanını daha yaşamadınız. Daha yaşamadıklarınız en acıları. Ne oldu çok mu dürüst oldu dediklerim? Böyle, böyledir; böyle olagelmiş ve böyle olacak. Nasıl daha iyisi her zaman varsa daha kötüsü daha acısı da her zaman var olmaya devam edecek.
  Ben yaşayamıyorum şu insanlarla. Gitmeli miyim? Nereye acaba? Kendimden kaçabileceğim bir yer varsa söyleyin. Yazıyorum ama yırtıp atacağım bu sayfaları. Akıllının biri bulmasa bari. Bulup okumasa okuyup insanların okumasına sebep olmasa. Akıllı çoktur hayatta. Bulur birileri. Söyleyin o bulan kişiye Değerli Okuyucularım bana akıl vermeye kalkmasın. Ne oldu üslubum mu kaba? Kusura bakmayın zamanında çok kibar davrandım insanlara, hakketmedikleri kadar. Okursanız sizde akıl vermeye kalkmayın. Çok beğenmediyseniz okumazsınız eğer bulan birileri olur da okursanız. Olmasın bulan birileri temennim bu yöndedir. Bulmasınlar beni kayıp olayım. Kaybolayım. İnsanların arasında silikleşeyim. "Yanlarından geçeyim de görmesinler beni." bu değil isteğim.
  Geçmeyeyim kimselerin yanından. Kalem, kağıt olsun yanımda, özgürce yazayım. İğreniyorum, insan kılığındakilerden. Herkes uzman olmuş konuşmalarına bakılırsa. Siyaset uzmanı olmuş, mesela herkes. Onların dediklerini yaparsak kurtulurmuşuz. Bak sennnn. İşte bu yüzden ilerlenmiyor kardeşim. Niye işini en doğru şekilde yapmak varken; her salataya marul oluyorsun. Susmayı da bil bazen. Saygım azalmasın daha fazla size.
  Ya neyse yine canımı sıktınız. Hayal kuramaz oldum. Robotların benden daha fazla işlevi var. Hislerim yok olmaya başlıyor sanki. Kazandınız diyorum ya saygıyla eğiliyorum önünüzde. Yazıyorum ya yetiyor. Bir şey söyleyim mi, hiç birinizi sevmiyorum artık. Sağ olasınız kendimi de sevmiyorum artık. Yazdığım karakterlerde beni sevmez oldu. Hepsi baş kaldırıyor. Neymiş efendim; insanları sevmiyormuşum karakterleri sever miymişim? Size mi soracağım deyip çarptım kapıyı çıktım. Nereye gideyim çalacağım bir kapı yok. Eve gidiyorum, gitmiş oluyorlar. Huyları bir anda ortaya çıkmaktır da.
  Neyse yoruldum yaşamaktan yoruldum. Konuşma şeklim değişti. Sesim yüksek çıkıyor artık konuştuğumda. Nadir de olsa konuşuyorum o zamanlar da işte. Herhalde beni duysunlar diye yüksek çıkıyor sesim. Ama konuşmadıklarımı duyun. Anlayın be ne olur? İnsan değil misiniz? Affedersiniz unutmuşum değildiniz. Bir insan ben mi kaldım? Ama sizde beni insandan saymıyorsunuz. Haklısınız ben dünya oyununu sizin oynadığınız gibi oynayamıyorum. Bilmiyorum kurallarını. Yenilmiştim doğru. Soluk almaya mecalim yok. Şu yazmak olmasa ne yapardım, iyice delirirdim ne olacak. Hafifte deliyimdir zaten. Eğer okuyan olursa farklı bir şey demez benim için nasılsa.
  Yazdım, yazdım uzun oldu. Yoruldum, yoruldum tez oldu. Genç yaşım, yaşlılığım oldu. Bastonum, dayanağım; kalemim oldu. Yüzümü okşayan, bana omuz veren; kağıdım oldu. Bir ben uymadım şu hayata, bir ben olamadım.
  Kalemim de kızıyor bana. "Yazma böyle şeyler." diyor. "E ne yazayım, olanı yazıyorum" diyorum. Okşuyor elimi içli bir şekilde "Haklısın." diyor. Bazen benim yazamayacağımı o yazıyor. Var olsun kalemim, Dertdaşım benim.
  Uzadı yine yazılanlar. Kimseyle paylaşmayı düşünmüyorum. Kayıp bu sayfalar, kayıp kalmalı. Bunlar hazine gibi bulanı zengin etmez. Başlı başına acı eder. Bir iki gülmeme sebep olmasa geceyle gündüzü ayırt edemeyecek haldeyim.
  Okusanız bile Yazarın Kayıp Sayfaları'nı bilin yazarın kayıp kalacağını.
  Son tavsiye Kayıp Yazar'dan size "Siz bulun kendinizi."
 
 "Kayıplığın İmzası Olmaz" 
 
 
(Ne zordur kayıp olanı gün yüzüne çıkarıp yazmak. Hele ki aksiyse satırların sahibi. Sağ olsun bana fazla zorluk çıkartmadı. Usulca araladım perdeleri gün ışığından yazdım kayıp olanları. Akıttım yaşadıklarını kalemimden, değmeden yaralarına. Gecesi korkuttu. Gündüzü de gündüz gibi değildi. O kayıp kalacak, hayata imzası bu. Özür dilemeyecek üslubu için. "Çok beklersin." dedi bana. Ondan dilenecek çok özür varmış. "Bu onları affetme, özürlerini kabul etme şeklim." diyor. Ne deyim yazmak, ne ağır, ne hafifletici. Kayıbı bulmazsınız, bulduğunuzu sanar sizde onunla kaybolursunuz. Kayıbım bende. Hepimiz bir parça kayıp değil miyiz? Kayıp parçalar görmezden gelinemez. Ya kabullenirsiniz kayıp yanınızı ya da kayıplığınızın yanında daha da kaybolursunuz. Sabrınıza sonsuz teşekkürler ve sevgiler. Hepimizin kayıp yanına yazıldı yazılınlar. Kayıp yanımıza yazmış olmalı... Sağlıcakla kalın...😊 )
 
 
"Aşkı Zikreden Yazar" 

Yorumlar

  1. Sevdim ben bu kayıp yazarı. Kendimi buldum onda. Bir yanı asi ve asi yönünü yazılarında saklıyor.
    Kalemine sağlık. Yine yeniden etkileyici bir yazı daha...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh ahh aslında o kadar haklı ki yazdıklarında Kayıp Yazar. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için :))

      Sil
  2. Ne kadar güzel yazmışsın Büşra, hayran oldum... Sakın yazmayı bırakma kızım. Sevgiler sana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Ece Ablam mutlu ettin beni :)) İnşallah bırakmam, kimse bırakmasın zaten. İçimi dökme biçimim yazı, kimseye anlatamadıklarımı yazıyorum. Sevgiler Ece Ablam :))

      Sil
  3. yine harika bir yazı. yine çok keyif aldım. Okumaktan yani....cümlelerin ustaca kurulmasından. Her zmanki gibi kalemin dert görmesin... hep keyifle okuyabilelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İnşallah yazının yolculuğu hiç bitmesin...

      Sil
  4. Çok güzel bir yazı olmuş bir solukta okudum gerçekten okurken kendimi buldum satırların arasında Ne kadarda doğru satırlar olmuş kesinlikle bırakma yazmayı sen Yüreğine kalemine sağlık Sevgili Büşra Sevgiler ...Bu Kısmı çok güzeldi ..

    Kaybolayım. İnsanların arasında silikleşeyim. "Yanlarından geçeyim de görmesinler beni." bu değil isteğim.
    Geçmeyeyim kimselerin yanından. Kalem, kağıt olsun yanımda, özgürce yazayım. İğreniyorum, insan kılığındakilerden. ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya çok teşekkür ederim, bilmez miyim çoğumuz bu hisleri taşıyoruz. Anlamlı yorumun nasıl mutlu etti beni :)) Sevgiler Sessizliğin En Konuşkan Hali Olan Sana...:)))

      Sil
  5. Merhaba, Blogger Gazetesinden geliyorum ve çok beğendim blogunuzu. Takibe aldım bana da beklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler hoş gelmişsiniz. Uğrayacağım blogunuza inşallah. Bir iki günlük bir yoğunluğum var bitsin ziyaret edeceğim çok blogger arkadaşım var.

      Sil
  6. Kendinden kaçabileceğin bir yer yok sanırım. Okudukça hak verdim sana. Olsun diyip devam etmeli belki de her şeye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle zor oluyor ki bazen devam etmek, insanın devam etme isteği olmuyor bazen. Teşekkürler güzel yorumunuz için...

      Sil
  7. Zaman zaman benim de aklıma gelen, düşündüğüm şeyler.. Günlüğüm böyle sayfalarla dolu :))

    YanıtlaSil
  8. Ne acı değil mi? Sakin duran insanı ezmek istemeleri. Oysa o edebinden size bir şey söylemiyordu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel anlattınız durumu. Çok haklısınız, sustukça üstümüze geliyorlar...

      Sil
  9. ne güzel bi buluş yaaa bravo valla :)

    YanıtlaSil
  10. Okurken gözlerim büyüdü :)) Yorum yazıp yazmamak arasında kaldım. Ben de asiyimdir ama tabiri caizse "deli deliyi görünce sopasını saklarmış" Birden kabuğuma çekildim. Sanki yorum yazarsam bana çemkirecekmişsin gibi :)) Kalemine yüreğine sağlık ama çok güzel yazmışsın ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hani vardır ya "sesli güldüm" tabiri aynen öyle güldüm :)))) Estağfurullah size çemkirir miyim hiç? Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için :))) Herhalde bu kadar gülümsediğim bir yorum olmadı uzun zamandır :)) Sevgiler :)))

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.   İnsanların t

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti