Ana içeriğe atla

İlk Mim, İlk Heyecan...





Evet ilk mim!!!
Laz Kızı beni mimlemiş candır o :))
Bloga başlamama da vesile oldu. Hayallerimden tutan nadir insanlardandır.


 1. BU YAZ OKUDUĞUN EN GÜZEL KİTAP?

Aslında okuduğum kitaplar var ama en güzeli diyemeyeceğim.
Elena, Kış Bahçesi, Aynı Yıldızın Altında, İbrahim İle Hacer, Yusuf İle Züleyha aklıma gelenler bunlar.
Ben en iyisi yeri bende yeri daima ayrı olan Sinan Yağmur'un "Aşkın Gözyaşları Şems-i Tebrizi" kitabını deyim.

 2.BU YAZ OKUDUĞUN VE SANA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATAN KİTAP?

Ya bu soruyu cevaplayıp cevaplamamakta  çok karasız kaldım ama Orhan Pamuk "Kırmızı Saçlı Kadın".
Belki de ben anlamıyorum bu tarz kitaplardan.

3.BU YAZ İZLEDİĞİN EN GÜZEL 3 FİLM?
 
Fazla film izleyemedim aslında :((
 
1) Umudunu Asla Kaybetme (Vaktiniz varsa izleyin derim.)
2)Pinhan (Farklı geldi bana yine izleyin derim :))
3)Peekay(PK) (Tabi ki izleyin derim...:)))

 4.BU YAZ DİNLEDİĞİN EN GÜZEL ŞARKI?

Ben aslında pek şarkı dinlemem. İlk iki gün sonunda sıkılırım şarkılardan. Tabi bu benim için böyle türkü severim ben ve Neşet Ertaş bir harikadır."Evvelim Sen Oldun, Ahirim Sensin" başkadır. Zaten bu dizeleri yazanın kalbinin güzelliği yeter... 
  
5.BU YAZI BİR KELİME İLE TARİF ET.
İlk deneyim. Heyecanlı ve bir o kadar da keyifliydi. İnsanın kendini yeniden tanıması gibi...


 Bu mimi beğenen herkes alabilir. Açıkçası yeni bir blog yazarı olduğum için kimseye paslamadım.

Ve beğenen olursa lütfen alıp yazsın... :))


Yorumlar

  1. Hadi bakalım,yolun açık olsun :)

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel cevaplardı canım. Orhan Pamuk'un kitabını sevmiştim ben ama tabiki zevkler ve renkler canım. Laz kızı iyiki seni blog açmaya zorlamış. Sevgilerimle 💙💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol :)))
      Ve iyi ki senin bloguna da bakmam gerektiğini söylemiş...

      Sil
  3. çok güzel cevaplar olmuş Emeğine sağlık ehh artık nice mimlere dileyim o zaman :) bende yapmıştım bu mim çok güzel ve keyifli oldu benim için :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler evet inşallah nice mimlere...:):)

      Sil
  4. İlk adım. Zor geçmiş olmuş böylece :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür geçti...
      Ama güzel geçti :):)

      Sil
  5. Yeni maceran hayırlı olsun. :)
    Okudukların içinden Yusuf ile Züleyha, Nazan Bekiroğlu'na aitse eğer onu liste başı yapmalısın bence. Herkesin bir tarzı var. Ben de Aşkın Gözyaşları serisine hiç ısınamadım. :)
    Başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazan Bekiroğlu'nun değil Sinan Yağmur'un benim okuduğum kitap.
      Teşekkürler :):)

      Sil
  6. Çok güzel cevapladın. Samimi cevaplar... Kırmızı Saçlı Kadın.. Aynı düşünüyoruz ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet cancanım aynı düşünüyoruz:):)
      Veee teşekkür ediyorum...

      Sil
  7. Kalbinizi örtün. Yazınızı çok beğendim ve sizi takibe aldım. Bu arada bence yazı daha uzun olmalıydı çünkü bu satırlar sizde ki karmaşıklığı anlatmaya yetmemiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Ama dikkat ederseniz "Bilinmeyen Yazar"ı yazdım. Eğer bir daha yazarsam daha uzun yazmaya çalışırım.:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi ölece...

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. B...

Kapatın Dünya'nın Işıklarını Gidiyoruz

     Neyin önüne geçmek isterdim şu hayatta?  Herhalde zamanın. Ama olmayacağını biliyorum. Bir şelâleden daha hızlı akıp gidiyor zaman. Bizler ya tam ortasında hızını kesmeye, ya kenarında ona dahil olmaya ya da arkasından ona yetişmeye çalışıyoruz.   Bazılarımızın zamanı bitiyor. Ve "Zamanın bitti, gidiyoruz." deniyor. Geride kalanlar ağlıyor, akıllarına ölüm geldiği için mi, zamanı biten kişiye mi? Yoksa zamanlarının dolmaya başladığı akılların geldiği için mi? Çünkü ölüm bize "Sizin için de geleceğim." der ve gider.   Ama artık biz dünyayı yaşanmaz hale getirdik. Belki bir gün bize toptan "Kapatın ışıkları gidiyoruz." denecek. Sonra yaptıklarımız izletilecek. Acaba kaçımızda izleyecek yürek var? Ne kadar iyiyiz? Ben izleyebilecek miyim kendimi bilmiyorum.   Yaşam bazen çok karmaşık geliyor. Büyümek gibi. Eskiden dizi izlerdim, şarkıları takip ederdim. Artık haberleri kaçırmıyorum. Yakından takip ediyorum ola...

Aşık Yazarsa

     Güneşli bir gün yine, adın geçti. İçim yaz gibi kıpır kıpır oldu. Eylül aslında ama dünya üzerindeki en güzel baharı açtırdın sen.   Sağlığa da zararlı mısın ne, kalbim bana sorsa atmayacak diye korkuyorum. Öyle günler oluyor ki ellerimi başımın arasını alıp düşünüyorum, ne yapacağım seninle diye. Bazen tam manasıyla seni sevmediğime hükmediyorum, bazense senden başkasını sevemeyeceğime... Tüm dünyaya haykırmak gerektiğine inanıyorum seni ama ölüm gibi sessiz kalmam gerektiğine de inandığım oluyor. Küçük bir çocuğun ayak diretmesi gibi istiyorum seni. Bazende aklı başında bir insan gibi anlaşamayacağımızı bilip böylesi daha iyi diyorum. Aslında en çok "Ayağın takılsa kalbime düşsen..." diyorum.   Yalan yok, sevgilim! Günümün her anı seni düşünerek geçmiyor. Ama seni hiç düşünmediğim günüm oluyor desem de yalan olur.     Senin gerçekliğin siliyor aslında tüm yalanları. Benim yanımda olmamanın varlığını silmediği gibi.  ...