Sabahın tatlı telaşı sarmıştı evlerini. Erken kalkmanın verdiği uykusuzluk gözlerinden okunuyordu. Okula gitmek için sabahları erken kalkmalıydılar. Sabahın ilk ışıkları aydınlatıyordu rutubetli evlerini. Evin uyanışı da artık tamamlanmıştı.
Evin annesi hazırlamaya başladı Küçük Kız ve ablasını. Küçük Kız uykusunu sevdiğinden "Eve gelince hemen uyuyacağım." diye düşündü. Tıpkı her sabah düşündüğü gibi. Ve her eve gelişinde uyumadığı gibi.
Kahvaltı masasına geçtiler. Ama fazla bir şey yoktu masada. Ekmekten biraz tırtıklayıp kalktılar. Son hazırlıklarını da yapıp evden çıktılar.
Otobüsle gidip geliyorlardı okula, durağa geçtiler her zaman olduğu gibi. Mevsim sonbaharı andırıyordu, ilkbaharda olabilirdi aslında. Küçük Kız hırka giydiğinden böyle düşünüyordu.
Siyah okul ayakkabılarını da çok seviyordu. Okula başlayınca alınırdı çünkü ona yeni ayakkabı, yeni kıyafet. Sevgiyle bakıyordu ayakkabılarına.
Nasıl olduysa oldu, bir gün ayakkabısının yapışkanı koptu. Ailesi yenisini alamadı. Çok üzülmüştü Küçük Kız ama ailesine bir şey diyemeyecek kadar da büyüktü.
Ablası bir okul çıkışı yapıştırıcı aldığını,eve gidince ayakkabısını yapıştıracağını söyledi. Küçük Kız'ın küçük mutlulukları vardı ve mutlu oldu. Ona göre bu çok büyük bir mutluluktu.
Ertesi gün okula yapıştırılmış ayakkabısıyla gitti. O gün ona bu mutluluk yetiyordu. Okulda dikkatli oynuyor, ayakkabısını bir yere çarpmıyordu. Yoksa yine ayakkabısının yapışkanı kopabilirdi.
Eve dönerken ablasına çocuk masumluğuyla "Bu gün ayakkabımın yapışkanı yine koptu sandım. Sonra hiç bakmadım ayakkabıma. Kopmamıştır, dedim. Böyle düşünürsem kopmaz dedim.Sonra ne oldu biliyor musun? Gerçekten de kopmadı." diye neşeyle anlattı ablasına. Artık bir kaç yüzyıl için ablası bir kahraman olarak kalabilirdi. İşte her şeyiyle yeterliydi çocuk gözünde bir kahraman olabilmek için tek bir yapıştırıcı.
Sonra kalabalığa karıştılar ikisi birden. Ama Küçük Kızların hep büyük adımları oldu hayatta. Bir şey yapacağınız, söyleyeceğiniz zaman düşünün karşınızdaki de sizde bir zamanlar küçük bir çocuktunuz.
Aslında ne var biliyor musunuz? Hayatta bir ayakkabı yapıştırıcısı kadar işe yaramayan insanlar var. Bir Küçük Kız'ı mutlu etmek için bir yapıştırıcı kadar olamayanlar var.
İnsanlar hep kötülüğün sebebini aradı. Ya iyiliğin sebebi niye hiç aranmaz. Beyinler inceleniyor sürekli.
İncelemeye, araştırmaya başlamadan gülümseyip, sevmeye başlayın.
Küçük Kız'ları sevin hep. Sevilince daha güzeller. Farkında olun Küçük Kız'lar gelecek nesilleri yetiştirenlerdir. Bu nedenle "Küçük Kızlar"ı mutlu kılın.
Emin olun onlar mutlu oldukça, mutlu bir dünya var olacak...
Sevgiyle Kalın...
Küçük Kızlar'a
"A.Z.Yazar"
Ah o çocuk heveslerimiz, küçük ama aslında büyük mutluluklar. Çocuklara hiç kusur bulmamak lazım iş büyüklerde, onlar hep yapıştırıcı gibi hayatta, biz nasıl bir örneğim diye kendimize iyice bakmalıyız. Sabah mesajı oldu bu yazınız, selamlar..
YanıtlaSilBu soğuk havalara inat içimi sıcacık eden güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...:)))
SilBiz de seviyoruz küçük kızları :)
YanıtlaSilEn çok küçüklerimiz hakkediyor sevilmeyi zaten :)
SilKüçük kızlar o kadar sevgiye açık ve neşeli doğarlar ki, evin prensesi yapmak ailelerin elindedir. Ne güzel bir hikâye Büşra kızım. Sonra o mutlu kızlar, mutlu anne olana kadar belki biraz hırpalanırlar ama evde ona aşılanan güven ile aşarlar hepsini. Düşünçene, eline sağlık kızım. Sevgiyle öpüyorum seni :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Ece Abla :)) Yorumların benim için çok önemli inan ki. Hissedilir bir destek oluyor. Sevgilerimle :)))
SilÇok tatlııı. Devamı beklenmeye değer bir hikaye. Keşke hiç yorumunu katmasaydın sonunda. Diğer bölüm ne zaman? ;)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)) Devamı yok, devam olur diye planlamadım. Ama tavsiyeniz için de teşekkür ederim, dikkate alacağım :)))
Sil