Ana içeriğe atla

Yolculuk Anıları 1



 Cam kenarı yolculukları severim.Yani kısa yada uzun yolculukta olsa cam kenarı olsun isterim.Kitap okumayacaksam eğer insanların hikâyelerini okurum geçerken.
 Yolculuğun can kenarı benim için cam kenarıdır yani.Bugün oturamadım cam kenarına bende başladım kitap okumaya.İki güzel insan otobüse binene kadar.İki kadın bindi otobüse , süt satan iki kadın.Çantalara koymuşlar sütlerini.Merkeze inip satacaklar.
 Neyse, otobüs durdu başka yolcular bindi, tekrar kalkıyordu ki otobüs, şoför kapıyı kapatmadan otobüsü hareket ettirdi.Böyle olunca kadınların süt çantaları düştü.Bir şişe süt yuvarlandı.

 Çanta düştü, benim, kadınların umutlarım düştü.Ezildi içim, kadınlar çekinince.Süt şişesi yuvarlandı, emekleri tepe taklak oldu  kadınların.Bir tanesi gidip aldı şişesini tekrar otobüse bindi.
 Dudaklarında "İlk defa böyle bir şey oldu, hiç de başımıza gelmemişti böylesi." diye mırıldanmalar vardı.Sanki yanlış bir şey yapmışlar gibi çekindiler.
 Çanta düştü, şişe yuvarlandı, olmasak otobüste ağlardım öyle ki kötü oldum.Gözlerim direndi ağlamamak için.
 Hele kadınlardan arkamda oturanın sessizce "Rezil olduk." deyişi yok mu?Düğüm düğüm etti boğazımı.
 Emekçi insanlarız biz, bilirim helâlinden kazanmanın zorluğunu da, hiçbir şeyde olmayan tadını da.
Babamı gördüm, annemi gördüm, kendimi gördüm onlarda.
 Üzüldüm, kızdım insanlara, sisteme...Kendime kırıldım onlar böyle hissederken bir şey yapamadığımdan.Sonra aptal olma dedim duan var "Duyan" var.İşte bu huzur verdi bana.
 Benim tanımadığım iki güzel emekçi teyzelerim bu yazı sizlere yazıldı.Belki dünya haberdar değil sizden belki geçmedi adınız bir yerde.Ama benim hayatımdan geçip kalemimde ölümsüzleştiniz.Emeğinize, yüreğinize sağlık.Akan terinizden öperim.
 Belki olmayacak bu yazıdan haberiniz, okunsa yanınızda bilmeyeceksiniz size yazıldığını.Bilmeyeceksiniz belki beni hiç.Karşılaşırsak yine bir yerde alacağım çok ders var sizden.
 Ve bu kalem ne kadar gelişirse gelişsin, nerelere giderse gitsin yolculuğu, sizi anlatacak yine.Ve bir gün seslenebilirsem bir topluluğa diyeceğim ki "Adını bilmeseniz de saygınızı bilin bu iki kadına."

(Her yolculuk bir anıdır hafızanda yer edersen ve her insan bir derstir okumasını bilirsen.)

Yorumlar

  1. Hatta yolculuklar, gezi yazıları çıkan müthiş gözlemlerdir.

    YanıtlaSil
  2. Haklısın Acemi Demirci insan güzel gözlem yapıyor yolculuklarda... :)

    YanıtlaSil
  3. off burnumu sızlattın yaaaa düzyazıların da şiirlerin gibi seniiiiin yani okumak güzel ki yazdıklarınıı :)

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim Deeptone senin yorumlarını okumakta çok güzel... :))

    YanıtlaSil
  5. Vay iyi bir gözlemci olduğunu biliyordum ki zaten. :)
    Üzüldüm kadına. Öğretmen olmuş doktor olmuş pazarda satıcı olmuş farketmez ki herkez emekçi.. Herkes bişeyler için emek sarf ediyor...

    YanıtlaSil
  6. Hepsi o kadınları utandıranların suçu.. :/

    YanıtlaSil
  7. Öyle Aihara Kotoko alıntere başka bir şey...Ve teşekkür ediyorum dostum iyi ki varsın senin emeğinde ben de çok 😊

    YanıtlaSil
  8. Evet Kağıt Salıncak insanın kendi ırkına verdiği zararı hiçbir şey veremiyor...:(

    YanıtlaSil
  9. Uzun yolculukları bende çok severim hele ki cam kenarı olunca ayrı bir keyiflidir insan bazen dalıp giden yolu izler yada insanların hikayesini dinlersin Senin dilediğin hikaye o kadar hüzünlü ki bir parça ekmeğin nasıl kazanıldığının göstergesidir aslında Dilerim o iki koca yürekli kadın o yere düşen sütlerinin emeğinin daha fazlasını versin Rabbım ..seninde emeğine yüreğine sağlık bu güzel anlatımın için Rabbım herkesin gönlüne göre versin inşallah ..Biraz çenem düştü :))

    YanıtlaSil
  10. Çenem düştü olur mu hiç öyle mutlu oldum ki bu güzel yorumunu okuyunca...😊 Amin inşallah Rabbim herkesin gönlüne hayrı güzelliği versin...

    YanıtlaSil
  11. Portal blogger öncelikle çok teşekkür ediyorum:)) ve haklısınız. Yeni olduğum için açıkçası pek anlamıyorum yeni yeni ısınıyorum ama bakıp değiştireceğim.

    YanıtlaSil
  12. cam kenarını ben de severim <3
    sütçü kadınlara üzüldüm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cam kenarı candır.Evet bende üzüldüm kadınlara bazen hayat farklı sınıyor bizi...:(

      Sil
  13. Şoförler bir alem zaten. Ben de kaç kere düşecek gibi olmuşumdur. Halk otobüslerine, minibüslere binmeyi hiç sevmiyorum o sebepten. Daha binmeden hareket ederler. Sanki lütfediyorlar. Parasını verip biniyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle dediğiniz gibi sanki bedavaya hizmet veriyorlar ve insan bir şey demeye,sormaya çekiniyor.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.   İnsanların t

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti