Ana içeriğe atla

İNSANLAR VARDIR, BAZILARI CANDIR


İNSANLAR VARDIR, BAZILARI CANDIR
  İnsanlar vardır.Mutlu eden, sebepsizce güldüren.Kendine olan inancını sağlamlaştıran.Hani kan bağın olmadığı halde candan olan.Geldi mi, aklınıza birileri, geldiyse kaybetmeyin işte onları.
  Bende de var işte onlardan.Bu yazıyı okuyupta tanıyan olacaktır."Laz Kızı-Aihara Kotoko" candır, candan bir insandır.Başkadır o.Hani sanki farklı bir iklimi vardır.Sakinliğin huzuru eser onun rüzgarında.İnsanı dinlendirir.Temizdir insanı da temizler.Doğallığı güldürür.Saydıklarım ve sayamadıklarım; anlattıklarım, anlatamadıklarım.Daha fazlasısın biliyorum dostum.
  Neyse ben Kpss'ye hazırlandığım için bloga vakit ayıramadım.Sancılı bir süreçti.Tabi herkes benim gibi değildir.Blogu var olan ve bu süreçte devam eden de vardır.Ama ben yürütemedim.Aslında bloga girmememin başka bir sebebi daha var ama bunu burada yazmayayım.
  Sadece insanlara fazla takılıyorum galiba, bu kadarını söyleyeyim.Şimdi diyeceksiniz konu oradan buradan gidiyor.Hemen bağlıyorum konuyu.Bloga girmeme sebebimi de kısaca anlattıktan sonra.
  Dedim ya Kpss...(Uzun, tatlı, yorucu, güzel bir yol...)Ben 16 Ekim günü sınava girdim.Hamdolsun iyiydi.Tabi beklenenden zordu.En azından bana göre.Matematik ve coğrafya zorladı beni.Neyse ki atlattık.Sınavdan çıktığımda kötü oldum biraz.
  Ablam Aihara Kotoko'dan mesaj geldiğini bizi kahvaltıya çağırdığını söyledi.(Tamam biraz geçte olsa kahvaltı kahvaltıdır:))Ben o gel-git arası tam normale dönmeden gidelim dedim.
 İyi ki de gitmişiz.Herhalde Kpss savar oldu bu sohbet bize.Kahkahalarımız sildi acabalarımı.Atlatamazdım ilk günden sınav etkisini.Sınavı aklımdan sildik.İşte girizgâh bu sebeptendir.
  Bu güzel insanla yaptığımız sohbetin
tadı damağımda, güzelliği kalbimde kaldı.Ne deyim iyi ki varlar.Olmalı böyle insanlar, her konuda kalbini açabileceğin candan insanlar.Varsa kıymetini bilin.
  Uzun zamandır bu kadar gülüp, eğlenmemiştim.Sınava adapte olmuşum baya.Dershane-ev-kitaplar.
Tabi Kpss kitapları.İyi ki de gitmişim ama dershane çok şey kattı bana.Hocalarım, çok sevdiklerim oldu içlerinde hepsi sağolsun.Hayatımızda bir dönem daha kapandı.Yenileri başlasın diye.
  İşte bu sınav hengâmesinden Aihara Kotoko beni hızlıca hayata çekti.16 Ekim'i düşünüyorum ve yaptıklarımıza hâlâ gülüyorum.İyi ki varsınız güzel insanlar.Güzel kalın hep.(Tabi sınavda çıkan sorularla ilgili konuşup başlarını bayağı ağrıttım.E o kadar olsun değil mi ama...:))
  Ve son olarak hani demişler ya "Mücevherler vakit alabilir ama vakitler mücevherle alınamaz." diye.
Eğer bu yazıyı okuduysanız mücevherden değerli vaktinizi ayırmışsınız demektir.Hakkınızı helâl edin...

Yorumlar

  1. Hayatımda unutulmayacak günlerden birisi listesinde yer aldı o gün... Allah cc. İnsanlara verdiği en güzel hediye bence hayat kardeşliği. Sizde benim için öylesiniz. 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım candan olan kardeşlik bizimkisi...:))

      Sil
  2. Şu sıralar instagramda gördüğüm bir sözü hatırlattı yazın bana. "Bazı insanların denize kıyısı var gerçekten. Ruha çok iyi geliyorlar:)"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumunuzda beni çok mutlu etti...:))

      Sil
  3. aaaaaa kim zincirlerini kırıp gelmiiiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaahhh Deeptone'nin güzel yorumunu görüp uyumak...Çookkk güzel bir duygu. Yorumların inan benim için çok önemli:):)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.   İnsanların t

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti