Ana içeriğe atla

Sevmek Vatanı Bütünüyle

 
Sevmek Vatanı Bütünüyle
 
  İnsan ölümlü varlık. Öleceğini bile bile ölümsüze koşan varlık. Ölümüne hızla, geri dönülmez bir şekilde yol alırken bile farkına varamayan varlık.
  Nasılda geçiriyor kimileri tırnaklarını daha derine, kalıcı olmak için. Olamayacaksın. Bir avuç topraksın, sonunda toprağa karışacaksın.
  Elbet, verilmiş sana yaşamak, yaşayacaksın. Vatan verilmiş gerekirse uğrunda öleceksin. Bileceksin "Vatan sevgisi imandandır." Vatanın için iyi yaşayıp,  şanlı bir şekilde şehitlikle şerefleneceksin.
  Vatanımı çok seviyorum Gönüldaşlar. Hayatımda ilk olarak Müslüman doğduğuma şükrederim. Sonra Türk olmam, Türkiye'de ve Trabzon'da doğmam, tabi ki ferdi olduğum ailem için şükrederim. Ama şükrettiklerimi benim için anlamalı kılan Müslüman olmamdır. Müslümanlığım çıkarsa anlamsız olurum. İnancıma sadık kaldığım kadar ben benim.
  Niye anlatıyorum ben bunları değil mi? İçim acıyor vatanım için şehit düşenleri gördükçe ve onlar üzerinden pervasızca siyaset yapanları gördükçe. Benim vatanım Cennet. Ben Ötüken'den  Anadolu'ya benim. İnanırım ki Rabbim Anadolu'yu Türklere hazırladı. İnanırım ki dünyanın dengesi biziz. Adalet değil mi bizim yegane inancımız. Biz doğruluğu bilmez miyiz Orta Asya'dan beri. Türk İslamiyet'ten önce de adaleti ve iyiliği ile bilinmedi mi. Bilindi, sanki Rabbim Türkü İslamiyet'e hazırladı. Efendimiz'in  övgüsüyle şereflendirdi.
  Ama görüyorum ki hesaplar değişmiş. Kanla aldık bu toprakları, kan hiç durulmadı buralarda, hâlâ akmakta. Bölmek, vatanımı bölmek. Hangi parçasını vermek? Ana geçer mi yavrusundan? Tarihine bak kim geçmiş toprağının bir parçasından?
  Sevmedim siyaseti, hiç sevmeyeceğim. Ama bilinçli olmam gerektiğini biliyorum. Okumaya, izlemeye, bilmeye ve sevmemeye devam edeceğim. Şunu açık yüreklilikle söylüyorum ki hiç bir ülkede hükümetine karşı bu kadar aşırıya kaçan ithamlar duymadım. Küfür, aşağılama vs. yakışır mı bunlar bize. Biz bu değiliz. Oy vermeyebiliriz, sevmeyebiliriz. Ama aşağılamak bu yakışmaz, yolu bu değil, olmamalı. Sen kimsin ki ne kadar üstünsün ki bu hakkı kendinde görebiliyorsun. Muhakkak ki "Üstünlük ancak Takvada'dır." Allah katında üstün olabilirsin, ey insan kandırma kendini. Ya kapalı olan insanları aşağılamak. Çarşaf bir aşağılama sebebi mi ya da baş örtüsü. Bunları yazarken içim acıyor. Gözlerim bana direniyor. İnsanların birbirini dış görünüşünden yargılaması, yargılamayı bırak aşağılaması acınılası bir durum. Bırak kardeşim Müslümanlığı insanlığına sığar mı bu yaptığın? Tamam, tamam üstünsün sen dev aynandan bakmaya devam et. Parçalanıp, parçaları gözlerini ve kalbini kanatıncaya değin bakmaya devam et aynana sen.
 Evet bir olacağız, dünya ağzını açmış, çözülmemizi beklerken bir olacağız. Ötekileştirmeyeceğiz kimseyi. Ve seveceğiz vatanımızı. Eleştireceğiz hükümetimizi ve siyasilerimizi. Ama saygı çerçevesini aşmayacağız.
  Rusya Ukrayna'yı vururken, Rus halkı Ukrayna'ya yardım gönderiyordu. Ve "Devletimiz onları vuruyorsa bu bizim yararımızadır." diyordu. Bunu yazarken, ülkemiz bir yerleri vursun, bizde haklısın diyelim diye yazmıyorum tabi ki. Sadece bağlılığa bakar mısınız. Yapılan harekete katılmasalar bile her zaman dışarıya "Biz biriz" mesajı veriyorlar. Devletlerini dışarıya karşı her daim savunuyorlar.Bizler parçalanmışız ama. Aman yanlışlıkla  destekleyici bir söz söyleriz. Yapılmak istenen de bu zaten. Çünkü biz onlara "Çanakkale'yi yaşattık, "İstanbul'u aldık onlardan, Anadolu'yu Türkleştirdik. Baktılar birlik içinde olmuyor, parça parça alalım bari diyorlar.
  Tarihini unutturuyorlar, uyuma. Yugoslavya parçalandığında halka "Ülke parçalanırken siz neredeydiniz?" diye sorulduğunda cevap içler acısı "Televizyon izliyorduk." oldu.
  İlk emir "Oku" Müslümansın sen en çok sen oku. Tarihini bil, alınmaz deneni alan sensin. Ötüken'den Anadolu'ya sensin.
  Uyuma, uyutma. Avrupa medeni değil. Bunu kabul etmeyeceğim. Müslümanların kanın göüyorum onlara baktıkça. Müslüman çocuklarının yaşanmadan kırılmış hayatlarını görüyorum. Kızılderililer'in yok edilişlerini görüyorum. Kızılderililer halen daha yolu, suyu, elektriği olmayan yerlerde yaşıyorlar. Dünya Sözde Ermeni Soykırımı'nı konuşana kadar Kızılderili katliamını konuşsun. Bile bile öldürülen, sözde demokrasi getireceğiz diye ölüme terk edilen Müslümanları konuşsun.
  Benim başka gidecek bir vatanım yok. Öleceksem burada öleceğim. Başka ölecek yerim yok.
  Özendiğim bir ülke yok, millet yok. Çünkü kim olduğumu ve neler yapabileceğimi biliyorum.
  Ve vatanım seni bütün halinle, var olan farklı insanlarınla, ağacınla, gökyüzünle, yağmurunla, toprağınla seni olduğun gibi seviyorum. Daha iyiye gideceğini biliyorum.
  Sadece Şehidim affet beni. Şehidi olduğun bu vatana belki bazen yakışmıyorum. Sana ne kadar teşekkür etmem gerektiğini unutuyorum bazen. İzliyorsun bizi biliyorum, affet.
  Birde tarihimiz sadece Osmanlı ve Cumhuriyet'in ilanından ibaret değil. Birbirlerine karşı yarıştırmaktan vazgeçin. Orta Asya'da başladı tarihimiz ve Anadolu'ya kadar devam etti. Devam ediyor, edecek. Metehan'da biziz, Atillâ'da biziz, Alparslan'da biziz, Nene Hatun'da biziz. Unuttuk mu onları ve nicelerini, Asla. Kadını erkeği fark eder mi biz birlikte yazdık tarihi. Analarımız elleri öpülesi, bizleri yetiştiren analarımız. Sizin ve büyüttüğünüz bizler için şehit olan yiğitlerimizin hakkını ödeyemeyiz.
  Bu vatan bir, bir olarak kalacak. Eğer ayrılmak isteyen varsa kendi olarak ayrılabilir. Kanla alınan bu topraklar, kansız verilmeyecek.
  Ve bizler son nefesimizi bütün olan vatanımızda, Rabbim'in izniyle bir olarak vereceğiz...
 
"Aşkı Zikreden Yazar" 
 
(Bazen yazmak çok ağır olur. Kalem taşımaz yükü. Ama kalbim taşıyamadığı yükü kaleme devretti. Kalem sağ olsun yazdı. Şunu da belirtmek isterim ki hiçbir siyasi görüşe tabi değilim. Vatanını sevdiği sürece her görüşe saygım sonsuz. Saygı çerçevesinde her eleştiri baş tacı. Tek görüşüm var; elimden geldiğince iyi bir Müslüman ve iyi bir insan olmak, birde vatanıma layık olmak. Vatanımın birliği için çalışmak. Ahhh daha neler yazmak lazım ama biz saygısını elden bırakmayan insanlarız. Anlayana bu yeter. Yetmediği yerde Rabbim yeter. Belki kimse katılmayacak yazdıklarıma. Olsun doğrum budur, yazmam gerekirdi. Öyle şeyler okudum ki. Şaştım kaldım. Ne yapsam dedim. Sonra Vatan Sevdalıları'da burada dedim. Yazdım, buradayız, Rabbim izin verdiği sürece burada olacağız. Herkes kalbinin ekmeğini yer. Lezzetinden şikayet etmesin kimse. Kalbini temizlesin önce. Diyorum ya yazılacak çok. Ama kalem yoruldu hakkına giremem.
  Ve son söz "Yazan ben değilim, yazdıran Allah'tır...)

Yorumlar

  1. Kaldırılamayacak bunca acı yükü kaldırdığımıza inanmak çok zor. Kaleme de ağır bu yük, ateşin düştüğü yerlere de, hepimişz de.

    Çok güzel bir yazıydı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle insan kaldıramıyor bazı acıları. Çünkü bazı acıların tarifi yok. çok teşekkür ederim...

      Sil
  2. Ne güzel dile getirmişsin söylenecek tüm söylemlerime hislerime tercüman olmuşsun Rabbım vatansız ezansız bayraksız bırakmasın bizleri ...Yüreğine emeğine sağlık okurken gözlerim doldu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer hislerinize tercüman olduysam ne mutlu bana. İnanın yazarken benimde gözlerim doldu. Teşekkür ederim...

      Sil
  3. Cok ama cok guzel bir yazi olmus. Ilk paragraf cok hosuma gitti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Beğendiyseniz ne mutlu bana...

      Sil
  4. O güzel yüreğinizden öpüyorum.
    Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
    Vatanı beş kuruşluk klavye artistlikleriyle eleştiren -saygısızca- insanlar gerçekten çok sinir bozuyor.
    Sizin gibi güzel yürekli vatanseverler oldukça evet bize hiçbir şey olmaz!
    İçten sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için sizler gibi düşünenler oldukça da inşallah bize bir şey olmayacak. Yorumunuz yazıyı tamamlar nitelikte olmuş. Sevgiler...

      Sil
  5. Kaleminize sağlık, efendim. Çok güzel ve duygusal bir yazıydı. Ve katılıyorum, güzel vatanımızın daha iyiye gideceğini biliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Evet güzel ülkemiz hep daha iyiye gidecek...

      Sil
  6. Vallaha duygularıma öyle tercüman olan bir yazı ki. Bu vatanı amaaan bölünsün ne olacak ki şeklin de söylemlerde bulunan insanlar yüzünden iç huzursuzluk asla bitmeyecek. O bayrak kırmızı boyayla değil kanla boyandı. Kolay değil. Vatanımızı VERMEYECEĞİZ.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel aynı duyguları paylaşıyorsak ne mutlu bana. Ne güzel yazmışsınız kırmızı boyayla boyanmadı bu bayrak diye. Teşekkür ederim bu anlamlı yorum için. Sevgiler...

      Sil
  7. Senin kaleminin yaşıdığı yükü alkışlamak istiyorum. Çoğumuzun içinde olup bir türlü kelimelere aktaramadığı bir konuyu ne güzel açıklamışsın öyle. Biz sadece 15 Temmuzda tek yürek olduk olabiliyormuşuz aslında ama hala nedense susmayı içimiz kan ağlayıp oturmaya devam ediyoruz. En acısıda ölüm haberlerine alışmaya duyarsızlaşmaya başlamak üzereyiz. Umarım devletimiz en kısa zamanda halleder bütün sorunları. Mutlu olmak varken mutsuzluklarımızı yaratmayalım. Teşekkür ederim canım ağzına, kalemine sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, böyle güzel geri dönüşler almak, öyle mutlu etti ki beni. Evet birlik olabiliriz, ne önemi var ki neyi savunduğumuzun ortak paydamız vatan olduktan sonra. Sevgiler..

      Sil
  8. Canım, ne güzel toplamış ve anlatmışsın. Bizler türküz ve müslüman ülkeyiz. Hiç birimiz, düşünce, üst baş ve diğer konularda birbirimizi kınamak, aşağılamak ve küçük görme lüksüne sahip değiliz. Siyaseti ise, yapanlara ve seçtiklerimize bırakacağız. Ama vatanımız için nasıl bireyler olmamız gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Ama olmadı, olamadı bazı şeyler. Kalemine sağlık Büşra kızım. Ailenin ve senin yeni yılınızı kutlarım yavrum. Yeni sene Türkiye'mize ve dünyaya hayırlarıyla gelsin dilerim. Sevgilerimle kızım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için :)) Çok mutlu ettiniz beni. Ben ve ailemde sizin yeni yılınızı kutlarız :)) Evet inşallah hayırlarıyla gelir yeni yıl. Benden de çokça Sevgilerle... Allah'a emanet olun :))

      Sil
  9. Bu bloğu takipte olduğum halde paylaşımlar neden gelmiyor anlamıyorum. Kalite dolu yazılar. Okumakta geç kalıyorum bu yüzden... Kalemine sağlık yine/yeniden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, mutlu oldum. Böyle geri dönüşler almak çok güzel :))

      Sil
    2. Yk gercekten. Okuma listemde sizin paylasimlariniz gelmiyor. Bu yuzden hep gec jaliyorum. :))))

      Sil
  10. Bu arada yoruma bakip okumadigimi sanma. Vatan yazan hic bir yaziyi es gecmem ;) gri degil net beyaz. Meleklerin kanatlari gibi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah öyle düşünmedim. Vatan es geçilmemeli gerçekten. Teşekkürler tekrar...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.   İnsanların t

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti