Ana içeriğe atla

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)


  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.
  Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.
  Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.
  İnsanların tek amacı fark edilmek. Sosyal medya buna çok güzel araç oluyor. Peki neden böyleler? Fikrimce sevgi eksikliğinden, inanç eksikliğinden. Sevgiyi tam alan insan doymuştur, sevgisini verir etrafa, nefretini kusmaz. İnanan insan bilir ki; şu dünyaya ufakta olsa bir boşluğu doldurmak için gelmiştir. Bunu bilinciyle hareket eder. Yaralı olur, uğraşır bir dudağın gülmeye kıvrılması için.
  Kirletiyorlar her yeri. Umudum blogdaydı. Buradaki insanlar farklı olur diye düşünmüştüm. Değilmiş. Bu azınlık maalesef burada da varmış. Nasıl üzülüp yıkıldığımı anlatamam. Blogumu kapatmayı bile düşündüm. Bilmiyorum hâlâ kapatabilirim. Tek bir olaydan değil bu yazdıklarım, birikimi var. İnsanlar bazen kocaman bir hayal kırıklığı.
  Blogu bıraksam bile Rabbim izin verdiği, kalemim soluk aldığı sürece yazıyı bırakmam. Onun müziği ve dansı hep devam edecek. Blog demişken bir de okumadan yorum yapılmasın lütfen, çak belli oluyor hani. Komik oluyor. Anlıyoruz ama nezaketimizden cevap veriyoruz. Bunu kendi bloğuma baz alarak söylemiyorum sadece. Ziyaret ettiğim bloglarda da fark ettiğim oluyor. Ama yapılan büyük saygısızlık. Bir emeğin hiçe sayılması. Kendi adıma şunu söyleyebilirim; Okumadan hiç yorum yapmadım, bazen yazdıklarımı siliyorum okumamış izlenimi verebilirim, yazan kişiye saygısızlık olur diye. Bu sebepten okuyup yorum yapmadığım bile oluyor. Hele şu yapılan yoruma cevap verilmemesini hiç anlamıyorum. Bana göre bu da hiç hoş değil. Blogger arkadaşım Laz Kızı'na Her zaman ne yapmam, nasıl bir yol izlemem gerektiğini hep sorarım. Benden daha deneyimli olduğu için tecrübesine güvenirim. İnsanları kırmak istemem. Çünkü biz Efendimiz'in sözü olan "Bir Müslümanı incitmek, kalbini kırmak, Kâbe'yi yetmiş kere yıkmaktan daha günahtır." düsturuyla büyüdük.
  Kırıldığımız kadar kırmaktan çekindik. Yazıyı veren Rabbime hamd olsun.
  Uzattım yine lafı, sözü, yazıyı. Böyle işte insanlık oturduğunuz yerden iki, üç insana laf atmakla olmuyor. Büyük insan olmuyorsunuz.
  Artık şunu kabullendim; var böyleleri var olmaya devam edecek. Ve bizler de hep daha doğru olmaya gayret edeceğiz. Belki de onların varlığı bizim doğruluğumuza kanıt olacak. Onların yanlışlığıyla ölçülecek doğruluğumuz. Hani tokluğun değeri açlık olmadan bilemeyeceğimiz gibi.
  Yazdıklarım kimseyi eleştirmek amacıyla değildir. Tamamen objektif bakış açısıyla yazmaya çalıştım. İnsanız eksiğimiz olmuştur. Olmuşsa affola. Her zaman ilk kendimi sorgularım; yaptığım bir yanlış var mı diye, hatayı karşımda aramaktansa.
 İnsan aklıyla var olur belki, komik olan şu ki aklıyla da yok olur. Eğer aklı var da kalpte sevgi yoksa yoksun. Gözlerin güzeli görmüyor, güzel görmeye meyletmiyorsa yoksun. Ruhuna azap eden bedensin. Yoksun...
  Klavye delikanlılığı, sosyal medya kabadayılığı yaparak var olamazsın. Üzgünüm koca alemin varlığı içinde yoksun...
 
( Delikanlı ve kabadayı kelimelerini kullanmam erkeklere yönelik yazdığımı düşündürmesin. Yazdıklarımız daima insana, kadın-erkek ayrımı yapmadan...
Kalbini açıp, kalbiyle okuyan gönüldaşlara selam olsun. Allah'a emanet olun...)
 
"Aşkı Zikreden Yazar"   

Yorumlar

  1. Kapanmasını hiç istemeyeceğim, okuduklarım, okuduğuma memnun bırakan bir blogken bu yazı...

    Buralar küçük dünya yani blog dünyası ise dünyada olan her şeyden burada da olacak. O halde onları kulak ardı etsek... Ve lütfen devam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Acemi Demirci mutlu ettiniz beni :))
      Ya insan yıpranıyor. Belki benim yaşadıklarımdan çok daha fazlasına maruz kalanlar var, midemi bulandırıyorlar sadece. İnşallah devam ama hayat yine de bilemiyorum. Tekrar teşekkürler :))) Blogda tanıdığım ve okumaktan çok keyif aldıklarımdansınız sizde...

      Sil
  2. Klavye kabadayılığı daha çok Twitter'da oluyor sanırım. Ama var işte.
    Blogu bırakıp gitmek en kolay olanı değil mi? Sen gidersen o boşluğu biri mutlaka doldurur. Ya kötü biri doldurursa... Ve bu, bir vebal olmaz mı? Sitemlerinizde haklısınız elbette. Kaçmak neyi değiştirecek? Nazım'ın dizeleri ile söylersek, "sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?"
    Kaleminize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün sosyal medyayı kastetmiştim zaten. Kaçmak olarakta nitelendirmeyelim. Yazmayı bırakmam Allah'ın izniyle. Sadece yazıyorsak bunları da yazmalıyız diye düşündüm. Karanlıklar inşallah aydınlığa çıkar. Teşekkür ederim kalemimiz inşallah devam edecek yazmaya...

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büşra, yazını dikkatle okudum kızım. Tabii ki hedef göstererek yapmamışsın eleştirilerini ama bir şeyler rahatsız etmiş seni. Burada maalesef bu tarz kahramanlıklar sergilenebiliyor. İlk fitili kim yakıyor bence o çok önemli. Zaten birbirimizi yeterince tanımıyoruz. Görmeden incitmeye hiç gerek yok. Söz uçar, yazı kalır. Tabii yazılanlar acıtıyor.
      Bunun için sakın yazmayı bırakma kızım. Bloğunda bir gezinti yapacağım. İsim hafızam zayıf olsa da tanıdık geldi ismin. Sevgilerimle kızım :)

      Sil
    2. Evet rahatsız olduğum şeyler oldu. Konu yazı yazmakken olayın farklı yerlere gitmesi incitiyor insanı. İnşallah devam edeceğim yazmaya. Blog olmasa da yazılarım inşallah hep olacak. Keyifli olur inşallah gezintiniz:)) Bu içten güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiler benden mutlu oldum yorumunuzla :)))

      Sil
  4. Yazdiklariniza katılıyorum. Biz insanlar ne yazık ki acımasız varlıklarız. Halbuki kimsenin kimseye hele ki tanımadığı, bir iki yazısı ile tanıdığı kimseye laf etmeye hakki yok. İsine gelirse okur yorum yaparsın. Gelmezse, okur yorum.yapmadan gidersin..
    Blogunuzu kapatmayin. Bosverin herkesi, bu sizden geriye kalacak tek şey olacak belkide.
    Sevgilet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum ki bu durumdan çok muzdarip olan var. Dediğim gibi sadece kendimden yola çıkarak yazmadım. İnşallah bir çok kişinin duygularına tercüman olmuşumdur. Evet boşvermeli çok haklısınız. Teşekkür ederim size ve benden de çok çok Sevgiler :))))

      Sil
  5. Öncelikle şunu bir rica, tavsiye ya da ne bileyim tecrübe olarak belirteyim ki, bloğundan vazgeçme. Kimse buna değmeyecek. Hele de klavye delikanlıları (kadın-erkek fark etmez) Evet bazen yorumlarımıza cevap verilmiyor. Ki benim en kırıldığım noktalardan biridir. Ben senin emeğine önem verip, okuyor ve yorum yapıyorum. Sen kimsin ki cevap vermeye tenezzül etmiyorsun? Yoruma kapat o zaman yazını, demek istiyorum. Zaten genelde de tekrar dönüp o bloğa yorum yapmam. Neye kızdın az çok tahmin edebiliyorum. Benim de başıma geldi. Çok afedersin ama o..bu damgası da vuruldu. Neden? Benden beklentisini fark edip cevap vermediğim için. Asıl cevap verseydim o damgayı hak etmez miydim? Tamam çok uzatmayacağım ama benim de içim dolu bu gibi olaylarla. Tutamadım kendimi. İnan paylaşımlarını okuyorum, seviyorum. Yazmaktan zevk aldığını anlayabiliyorum. Senin gibi arkadaşları kaybetmek istemem. Onun için iyi düşün lütfen. Burada yazdıklarımızla bir nebze özgür hissetmiyor muyuz? Bunu kimsenin elinden almasına izin verme, olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah bir de bayanların daha da ağır şeylere maruz kalması nasıl içimi acıtıyor anlatamam. Başarılarınız devam etsin hep sizi okumak çok zevkli :))
      İnşallah devam edeceğim bilmiyorum hayat yine de. Yazdıklarım için böyle düşünmeniz çok mutlu etti beni. Evet çok mutlu ve özgür oluyorum yazarken ve evet çokta zevk alıyorum yazmaktan. Yazıyı bırakmak olmaz tabi ki Çok Sevgiler Çok Mutlu Ettin beni :)))

      Sil
  6. Bende sosyal medya da surekli karsilssuyorum bu tip insanlar ile. Blogumda da instagramda da boyle birsey ilebkarsilasmadim ama emek hirsizi ile karsilastim.. Gonlunu ferah tut,canini skmaya degmez bile

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, evet yok yere sıkıyoruz canımızı. Yok zaten her yerde var sosyal medyanın her alanında. Ben blogda da görünce çok şaşırdım sadece. Sevgiler :))

      Sil
  7. Delikanlı ve kabadayı kavramlarını çok severim aslında. Birinden yiğitlik ötekinden de herkesin hakkını savunmayı görev bilmiş hakperestler aklıma gelir. Ama her kavram gibi onları da yozlaştıranlar çok. Klavye icat edildi mertlik bozuldu türünden laflar ettirecek kadar insanın canını sıkan ve aslında korkak olan bu türdeki insanlara verilecek en iyi yanıt, kaale almamak. Çünkü birşeyleri çözmekten çok var olmak derdindeler diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnanın bende çok severim bu kelimeleri işte onlardan sadece sosyal medya kabadayısı, klavye delikanlısı olur işte. Evet var olmak derdindeler var olamıyorlar olamayacaklar. Çok teşekkür ederim, Sevgiler :)

      Sil
  8. Bu kabadayılık kadınlarda da hayli gelişti. Gençlerde oldukça fazla. Blog yazalı 10 seneyi geçti. Ben de böyle insanlarla karşılaştım, ne kadar uzak durmaya çalışsam da. Bazen en tanıdığınız insanlar bile rahatsız ediyor sizi.

    Sakın ha bloğu bırakmayın. Yorum yazıyorlarsa, yayınlamayın gitsin. Sizin gibilere burada ihtiyaç var. Bazen ben de bırakmayı düşünmüşümdür çeşitli sebeplerden. Sonra meydanı bunlara mı bırakacağız, deyip devam ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Sağ olun, bilmiyorum çok haklısınız meydanı bırakmamak lazım. Ama bilmiyorum işte. Yazmayı bırakmak olmaz o ayrı da. İnsanalar ileri gidiyor, duracakları yeri bilmiyorlar. Tekrar teşekkürler...

      Sil
    2. Burası sizin yeriniz değil mi? Ne kadar ileri gidebilirler ki? :)
      Dediğim gibi yorumları silin gitsin. Bu tip insanlar görmezden gelinmeye dayanamazlar ve defolup giderler. Onlara laf anlatmaya çalışmak beyhude bir davranıştır. Çirkefliklerinden hep üste çıkarlar, haklıyken haksız olursunuz.

      Sil
    3. Haklısınız ne deyim ki. Yok zaten hiç uğraşmadım laf anlatmak için. Ya inanın siler engellersiniz. Sadece kötü oluyorum, yani neden ya neden diye soruyorum. Haklısınız görmezden gelmeli. Teşekkürler 😊 tekrar...

      Sil
  9. Dün okumuştum yazdıklarını yorum yazmak için ancak fırsat bulabildim. Blog konusunda yeniyim. Belki de bu sebeple dediğin türden olumsuz bir şeyle karşılaşmadım. Başkalarının ne dediğini çok da önemsememek gerekiyor herhalde. Yazılanların okunması konusunu ben de çok önemli buluyorum. Bloglarda engellemek mümkün olmuyor mu? Açıkçası bilmiyorum. Olumsuz yorumları engelleyemiyorsak, sileriz gitsin :)) Yazmaya devam et ben okurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çokkkk teşekkür ederim, mutlu ettiniz beni. Çok sağolun. İnşallah hiçte karşılaşmazsınız bu durumlarla. Rabbim yolunuzu açık etsin. Okuyup böyle güzel, içten yorum yaptığınız için tekrar teşekkürler😊😊

      Sil
  10. Kısa yorumlar yapıyorum ama mutlaka okuyorum yazıyı.Daha çok teknik yanım iyi olduğu için yorum yazmada ve edebi yazmada zayıfım biraz :) Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size değil inanın yazdıklarım 😊 zaten sadece kendi blogumdan yola çıkarak yazmadım. Sadece blogu baz alarakta yazmadım. Genel bir yazı oldu. Ve ben sizin yorumlarınızı çok seviyorum😊 Teşekkür ederim 😊😊

      Sil
  11. Çok önemli bir konuya değindiniz, efendim. Ben de sizin gibi zannediyordum, yani blog dünyasında böyle bir şeyin olmayacağını... Ne yazık ki başıma geldi, direkt olarak değil de dolaylı olarak laf dokundurulmuş. Ama şunu diyebilirim, blog dünyası bu konuda daha insaflı :)

    En azından çoğu zaman hedef göstermeden, isim vermeden yazılıyor yazılanlar, olumsuz eleştiriler. Kafanıza takmayın, krizi fırsata çevirin. Bu yazıda olduğu gibi... Bakın ne güzel bir yazı çıkmış ortaya, böyle devam, kaleminize sağlık! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok uzun zamandır yazmayı düşünüyordum bu yazıyı. Zaten sadece bloğu kast ederekte yazmadım. İsim verilmese ne fark eder ki. Yanlış yanlış olarak kalıyor sonuçta değil mi? Eleştiriye açık bir insanım saygı çerçevesinde olanına tabi ki. Yani demek istediğim eleştirilmek değil sadece. Teşekkür ederim yorumunuz için. Yazmaya daima devam tabi ki.

      Sil
    2. Haklısınız, yanlış yanlıştır. Teşekkürler benden... :)

      Sil
  12. Yeni keşfettim ve takibe aldım bende bekliyorum😊

    YanıtlaSil
  13. selam. Hangi amaç ve ruh haliyle yazıldı bilmiyorum ama mükemmel bir yazı ve ifade şekli. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Amaç birilerinin biraz dikkat etmesi gerektiğini anlaması. Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum bu zamana nasip oldu. Sevgiler:):)

      Sil
  14. Temiz yürekli birisi olmanız nasılda yansıyor yazılarınıza :) Canım benim bu hayatta ağzı olan herkes konuşuyor emin ol. Ve bizi kıran insanlara ihtiyacımız var diye düşünüyorum. O ne dediğini bilmeyen insanlar oldukça sevdiklerimize daha çok bağlanıyor, değerlerini anlıyoruz. Boşver sen takma kimseyi sen ileriye bak bu düşüncelerinle hayata devam ettikçe emin ol ki kazanan sen olursun :) Bizi bu güzel yazılarından mahrum bırakma sakın, üzülürüz sonra ya da ben kesin üzülürüm :) Sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya nasıl mutlu ediyor insanı bu güzel yorumlar :)) Çok haklısınız ağzı olan konuşuyor. İnşallah devam edeceğiz yazılara. Siz üzülmeyin hocam. Benden de kocaman Sevgiler :)))

      Sil
  15. Çok sevdiğiniz yazarın dediği gibi yazma aşkınızı devam ettirin. Zaman zaman ben bu konularda sıkıntı yaşadım. Ortada bir emek veriliyor. O emeği klavyeyi iyi kullanmasının yanında yazıyı da hızlı okuyor olmasına bir üstünlük gibi görüyor. Sonra savuruyor kelimeleri ortaya düşünmeden tartmadan maalesef. Yazıyı okumadan nasıl yorum yapabiliyorlar benim hala hafızam almıyor. Yazma tutkunuzu sonuna kadar sürdürmenizi dilerim. Enerjinizi kaleminizi zihninizi mümkün oldukça bunlardan uzak tutmanızı dilerim. Evet zor olacak ama olması için mücadelemiz devam ettirmeliyiz. Çünkü bu sorular benim de hep aklıma geliyor. Sonra diyorum yazmak lazım yola devam. Yazma tutkusu olan herkesin yazmasını dilerim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler İnşallah devam edeceğim tabi ki. Sadece bu illâ ki blogla olacak diye bir şey yok. Kağıdımız kalemimiz olsun yetmez mi yazmaya :)
      Evet yazma tutkusu olan herkes yazsın.
      Bu arada ben sizin bloğunuzu ziyaret ettim ama yorum yapılmıyor. Yani hiçbir blogda bir sorun yaşamadım ama sorun acaba benim bilgisayarımda mı?

      Sil
  16. Sorun yaşamanıza üzüldüm. Şimdiye kadar hiç kimse böyle bir sorun dile getirmedi. Diğer blog dostlarımız gelip yorumlarını rahatlıkla bırakıyorlardı. Yine de ben bir kontrol edeyim. Sonra yine bilgi veririm. İlginiz için teşekkür ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  17. Yorum bölümüme baktım. Herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Herkes rahatlıkla yorum yapabiliyor. Umarım siz de rahatlıkla yorum yapabilirsiniz.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende baktım ama olmuyor. Bakarım yine ama yazılarınızı okuyorum. Yolunuz açık olsun...

      Sil
  18. Sağlık olsun o zaman. Ben de sizin yazılarınızı beğeniyorum. Mümkün oldukça yazılarınızı okuyacağım. Takibiniz ve güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Sizin de yolunuz açık olsun. Başarılar dilerim blog da yazmaya devam etmenize dilerim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  19. heeeey böyle şeyler söylemeeee. ya seni rahatsız ettiler demek ki. yaz sen bakma onlara veya engelle bir şekilde yaaa. bloglar en iyi yaa sosyal medya içinde ama az da olsa vardır kötüler manyaklar. üzülme sen onlar için yazmıyorsun yaa. hadi unut tamam mııı. baksanaa, hikaye kalpli kadınla konuşsana bu konuda, rahatsız etmeler konusunda, onun da deneyimi var, o sana fikir verir, tamam mııı, deep dedi diyebilirsiin. bi daha böyle şeyler sölemee, zaten yoktun seni özlemiştik, laz kızına da selaaam :)

    YanıtlaSil
  20. ay bu arada "blogger gazetesi" ve "blogger semti" ne üye olmayı da unutmaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çookk teşekkürler Deeptone yine mutlu ettin beni güzel yorumlarınla :) Zaten blogda da olunca böyle şeyler çok şaşırdım. Bilmiyorum üst üste geliyor bazı şeyler, tabi ki yazmayı bırakmak değil hiçbir zaman niyetim. Selamını ileteceğim Laz Kızı'na. Benden sana kocaman Sevgiillleerrr güzel insan :)))

      Sil
  21. Öncelikle Deep teşekkür ederim :)

    Büşra yazdığın her bir cümlesinden tut kelimesine hatta harfine kadar katılıyorum. Boş ver onları sen, cevap verme bu onlara zaten bir cevap olur :)

    YanıtlaSil
  22. Yanlışlıkla diğer hesapla yorum yaptım ama olsun :) Bununla da yapmak istedim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız cevap vermiyorum zaten. Belki yazdıklarım en güzel cevap ama anlayana tabi. Teşekkürler değerli yorumunuz için. İki hesapla da yorum yaptığınız için ayrıca teşekkürler :

      Sil
    2. Bu arada kodu yanlış eklemişsiniz. Bloğumda yazdığınız yere yorum olarak belirttim ama görmediniz sanırım :D Tekrardan kodun tamamını seçerek eklerseniz link haline gelecektir :D

      Sil
    3. Aslında yanlış eklememiş olmam gerekiyor ama bakacağım tekrar, teşekkür ederim...

      Sil
    4. Senin bloğundaki kod hatalı sadece :D Banner linkinden kodu kopyala tekrardan ekle çünkü senin blogdaki kod hatalı sadece :) Blogger Semti'nde siten onaylı zaten :D

      Sil
    5. Benim blogda en iyi anladığım şey yazmak sanırım. Bu kod işleri falan çok karışık geliyor bana. Neyse ki şimdi oldu. Teşekkür ederim, yordum sizi de.

      Sil
    6. Yok yok estagfurullah ne demek :D

      Sil
  23. Blogda da türemeye başladı böyleleri. İlla kirletecekler bizim temiz dünyamızı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet türemeye başlıyorlar her yerde. Belki de karşımızdakiler ne kadar doğru olduğumuzu gösteriyor. Sevgiler...

      Sil
  24. en çok twitterda ve instagramda rastladım böylelerine blogda hiç denk gelmedim umarım denk gelmemde :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti