Ana içeriğe atla

Yeni Yıla Umut Dolu Mim (2017)


                      

            Yeni Yıla Umut Dolu Mim (2017)

 Güzel kalpli Acemidemirci ve Hikaye Kalpli Kadin mimlemiş beni çok teşekkür ederim ikisine de 😊😊😊
(Yorumlarınızı da merak ediyorum gönüldaşlar...)


1) Kimse mükemmel değildir ama yine de eksikleri düzeltmek mümkün. Huylu huyundan vazgeçmez mi dersin? Yoksa şu huyumu değiştirsem hiç fena olmaz mı? Nedir o huyun? 2017 için kendinde değiştirmek istediklerin neler?

Mükemmeliyetçi olmam konusunda kendimi törpülemem lazım. Yanlış yapmak doğamızda var, tabi çok aşırı mükemmeliyetçi olmasam da bunu biraz daha değiştirmem de fayda var. İnsanlara da fazla takılıyorum galiba. Hani yolumdan vazgeçmem de. Kendimi yıpratıyorum sadece. Bu konularda kendimi çok ilerlettim ama biraz dama aşmam lazım...


2) Meşhur Alaaddin'in Sihirli Lambası oldu ya kucağına düştü. Ve tabi ki 3 dilek hakkı verdi. Dikkatli düşün, klavyenden çıkan her cümleyi gerçeğe dönüştürebilir. Ne dilerdin?

Çocukların mutlu olmasını ilk olarak. Çünkü mutlu çocuklar mutlu gelecek demektir.
Hayallerime bir adım daha yaklaşmak yeni yılda ikinci olarak.
Ve son olarak daima iyi bir insan kalmak...


3) Şimdi gerçek hayata dönüyoruz, evin, çocukların, kendin, kedin.. için yeni yılda neler yapmak var aklında? Şimdiden düşünelim ki, yeni yıl kapıda hazırlıksız yakalanmayalım :)


Şimdi doğum günlerine çok önem veririm. Diğer özel günlere değil. Çünkü bu gün ona özel, kişiye ait. Bu nedenle sevdiklerimin gözlerinin en içine dek güldürecek hediyeler almak istiyorum. Şimdiden bir kaç fikrim var tabi ki. Kendim için olan ise yazmaya hep devam etmek ve hep insanların kalbine dokunabilmek.


4.Piyangodan büyük ikramiye çıksa hepimiz dünyayı gezeriz değil mi? Sen neler yapmak isterdin? Bir de şöyle düşün, o istediklerin için çok  para şart mı? Belki de değildir.

Piyangodan para çıkmasın bana, şans oyunlarını sevmem çünkü. Ve dünyayı gezmek hayallerim arasında var tabi ki.
İnsanların hayallerine ulaşmasında yardımcı olmayı hep isterim. Bunun için bir çift söz yeter. İnandığımızı söylemek çok zor değil. Ya büyük isteklerim yok aslında. Birde çocuk esirgeme kurumlarında faal olmayı istiyorum. Bir çocuğun gülüşünün sebebi olmak paha biçilemez benim için...
 
 
5. Para para para. Para harcamadan da gerçekleştirebileceğin hayallerin vardır elbet. Haydi onları da paylaş, bekliyoruz.

Yazmak tabi ki hep yazabilmek. İnsanlara umut olabilmek. Beni tamamlayacak diğer beni bulmak. İnsanları içten güldürebilmek. Doğayı izlemek, yağmurda ıslanmak,  kar da bayağı bir oynamak (her yıl oynarım😊😊😊 )


Kimi mimliyorummm Bayan Hohori tabi ki :))
Hikaye dolu kalbi güzel cevaplar verecektir, merak ettim şimdiden...

Ve kim isterse lütfen yapsın bu mimi...:))

Yorumlar

  1. İçten cevaplardı okuduklarım..
    Mimlediğin için teşekkür ederim. Yapacağım bugün mutlaka.😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yap tabi ki, merak ediyorum cevapları :))
      Ve teşekkür ederim...

      Sil
  2. Mükemmeliyetçilik bir çok insanda var.Çok disiplinli ailede büyümüş olanlarda da biraz sanırım.Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız bir çok sebebi oluyor. Ve çokkk teşekkür ediyorum size :)))

      Sil
  3. Ayyy bende bu mim de mimlendim. Ne kadar yayılıyor bu mim'ler birçok kişiye ulaşıyor çok sevimli. Cevaplar çok içten

    YanıtlaSil
  4. We daha mutlu yaşam sayesinde seninle de tanıştığım çok memnun oldum. Yeni arkadaşlıklar edinmek harika

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çokkk memnuunnn oldummm:):)
      Sağolun içten olmak isterim hep...
      Eğer bunu hissettirebildiysem ne mutlu bana:):)

      Sil
    2. Ve Daha Mutlu Yaşam'ada teşekkürler tabi kişi:):)

      Sil
  5. Ne samimi cevaplar bunlar. Çocukları çok seviyorsun anlaşılan. Çocukları seven insanların çocuk ruhlu olduklarına inanmışımdır hep. Masumiyetini kaybetmemen ve tüm hayellerine kavuşman dileğiyle 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimmmm, hepimiz kavuşalım inşallah :):)

      Sil
  6. Başak burcu olduğumu duyanlar hemen özeliklerini saymaya başlar burçlarla ilgilenmediğimi duyunca. Mükemmeliyetçiymişiz. Bir bakıma öyle. Ama olduğu gibi kabul etmek gerçeğini unutmamaya çalışıyorum. Başarıp başaramadığımı bilmiyorum; ama gerçek bu. Her şey, herkes olduğu gibi.

    O yüzden mükemmeliyetçilik kısmı bana çok tanıdk geldi :)))

    İçten, açık yüreklilikle çok güzel cevaplardı. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim vesile olduğunuz için çok eğlenceli oluyor. İnsan kendine sorular soruyor mimleri cevaplama için.:):)

      Sil
  7. en güzeliii, çocuklardıııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, ah çocuklar hep güzeller ama bırakmıyorlar ki doyasıya gülebilsinler :))))

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi ölece...

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. B...

Hep Konuşan, Hiç Bilmeyendir...

    İnsanlar mı tuhaf hayat mı? İnsanlar mı zor hayat mı? Düşünceler mi kirli insanlar mı? Hayat mı kötü insanlar mı?   Şüphesiz "insan" derim. Hayatı, düşünceyi, oluşturan insandır çünkü.    Peki yaşamın gerçekliği mi ölümün gerçekliği mi?    Şüphesiz ölümün gerçekliği derim. İnsan tuhaf bir varlık. Hiç ölmeyecek gibi konuşuyor, yazıyor ve yaşıyor. Her şeyin ve ölümün hayırlısı olsun, insan hayatında.    Bakıyorum da insanlara kalıcı gibiler bu dünyada. Özellikle tam da kendi çağını yaşayanlar. Sanki geçmeyecek günleri. Sayılı nefeslerin, sayılı günlerin, kalp atışların sayılı; sayısız güvenin nedir kendine?    Herkes, her konuda konuşabiliyor. Bazen o kadar öfkeleniyorum ki cevap vermek istiyorum. Ama öfkeli cevap verirsem sadece kendimi haklı çıkartmak için konuşmuş olurum. Mühim olan ise doğrunun haklılığını ortaya koymaktır.    Mesela tarihimi çok seviyorum. Ama tarih üzerinden hiçbir zaman prim yapma...

Koca Aptal

  İnsan bir döngü içinde yaşar. Gece-gündüze, kış-bahara, çocuk büyüğe, doğum-ölüme dönüşür. Yaprak toprağa karışır, tekrar yemyeşil açabilmek için. Bu döngüde geçer yaşamı insanın; ölümü unutup, zamanın farkına varmaması için.    Zaman avucumuzdan hızla akan kum taneleri gibidir. Ve çoğumuzun avucunu kapatıp, zamanı durduracak mecali yok. Geçip giden çocukluğumuzu kaybediyoruz. En güzel zamanlarımız geçmişin tozlu raflarına saklanıyor. En masum yanımızı kaybederken avcumuzu kapatmayı akıl edemiyoruz.    Akıl edemediğimiz başka şeylerde oluyor elbette. Mesela kötü insanların okuduğumuz hikayelerde, izlediğimiz televizyon programlarında var olduklarını sanıyoruz. Ama büyümek bize hiç uzakta olmadıklarını gösteriyor. Çocuk aklımızla bir şeylerin geçeceğine inanırken bazı şeylerin hiç geçmediğine şahit oluyoruz. Döngü bize öğretiyor; yaralanarak büyürsün, yaralarını saramadan ölürsün.    Aslında büyümek hepimizde aynı olmuyor. Bazılarımızın...

KAYIP İLANIDIR…

   Kaç gündür diyete girmiş kalemim. Yazı diyetine. Bana kızdığından galiba. Bu ara böyle bana kızan çok. Kaç zaman oldu, çok bekledim kapısında. Ama o inatla yazmaya yeltenmedi. Dedim “Bak çok zayıflarsan daha yazamayız.”  hiç umursamadı beni. Hızlıca yüzüme çarptı defterlerin kapağını.   Bugün, bugün farklı bir şey oldu. Öleceğimi zannetti herhalde. Usulca elime vurdu. Ağlamak istedim ama ağlayamayacak kadar yorgun, gözyaşımı akıtamayacak kadar hissizdim.   Zor oldu kalemimi elime almam. Zor oldu kâğıdın başına oturmam. Çok zor oldu kayıp kelimelerimi bulmam. Zaten sınırlı sayıda olan dünya kelimeleri ile pek aram yok.   Velhasıl kelam geçenlerde yaşadığım kayıp olayını yazmaya niyetlendim. Tabi bu kayıp kelimelerle ne kadar yazılırsa o kadar yazmak istiyorum.   Ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum. Aciz bir hafızam var. Çoğu zamanda pek hatırlamaz zaten. Neyse ne zaman olduğunun bir önemi yok.   İşte bir gün yürüyorum. Kayıp ilan...