Ana içeriğe atla

#Mim Hayaller hayaller!



  Mimleri çok sevdiğimi söylemiş miydim? Çok seviyorum, belki de bu röportaj okumayı da çok sevmemden geliyor. Mesela bir oyuncu ya da bir yazarı araştırmak istersem röportajlarını okurum hep. Çünkü soruların cevapları iç dünyamızın fısıltıları oluyor. Ve çok güzel bir mim var karşımızda. Beni mimleyen Sevgili Berikanın Günlüğü'ne çok teşekkür ediyorum. Onun cevapları da çok güzel, eğer merak ederseniz bir ziyaret edin bloğunu.
  Geçelim benim cevaplara;
 
1) Hayal kurmaktan hoşlandığınız yer ya da zaman dilimi var mı?
 
  Hayal kurma konusunda üst düzey yetenekli olabilirim. Bir otobüsün camına başımı koyduğum anda, yastığı başımı koyduğum zamanlarda hemen hayal kurabilirim. Hatta uyumak için masal okunan bir çocuk olmadım. Şimdi iyi ki de öyle olmuş diyorum. Çünkü çok fazla masal okumak, hani bilim kurgu tarzı oluyor ya onlar hayal dünyasını öldürebilir. Tabi bu bana göre. Eğer bir gün anne olursam çocuğumla beraber hayal kurarım uyumadan önce. Kitap okuma alışkanlığını tabi ki kazandırmak isterim bu ayrı. Ama okuduğu kitapları canlı bir hayal gücüyle okumalı zannımca. Yani illa ki sınırlandırdığım bir zaman ya da mekan yok. Biz Her de Hayal Kurarız...😉😉😉
 
2) En çok neyin hayalini kurarsınız?
 
  Kitaplarla ilgili bir hayalim var. Yazar olmanın dışında bir şey bu. Bir gün gerçekleştirebilirsem inşallah sizlerle de paylaşmak isterim.
 
3) Şimdiye kadar çok hayalinizi gerçekleştirdiniz mi?
 
  Ah çoğu gerçekleştirme aşamasında. Başardıklarım ayrı, hayallerim ayrı yapacak bir şey yok.  Bekliyoruz ve hayatımızı hayallerimize göre şekillendiriyoruz. Yani hayal kurup neden olmadı diye ağlamak yerine, nasıl gerçekleştirebilirimin derdindeyiz...
  Ama şunu söylemem gerekir ki blog açmak hayallerime giden yolda canlı bir adımdır. Adımımı güzelleştiren ise sizlerin düşünceleri olacak. Ama kimsenin düşüncesi ne ilerlemem için ne durmam için etkili olabilir. Çünkü inanırım ki ilerleten ve durduran bizler değiliz. Destek ya da köstek olabiliriz. Hayatta insanlar genellikle köstek olur, bizim farkımız olsun; destek olalım...
  Ve beni blog açma konusunda yüreklendiren Gönüldaş'ıma çok teşekkür ederim. O kendini biliyor, hayatta tanıdığım nadir kalbi güzel insanlardandır.

4) Henüz gerçekleşmemiş ama ileride gerçekleşecek dediğiniz bir hayaliniz var mı?
 
  İnşallah gerçekleşecek dediğim, uğraştığım bir hayalim tabi ki var. Olmaz mı hayal kurmazsak nasıl yaşarız? İnşallah günün birinde adımın önünde Yazar-Şair ibaresini görmektir hayalim. İşte beni çok heyecanlandıran dünyada doldurmam gereken boşluk olduğuna hayalimdir bu. Çünkü bende insanların hayata küçük ya da büyük bir boşluğu doldurmak için geldiğine inanırım.  
 
  Geldik bir mimin sonuna daha, yenilerinde görüşmek üzere. Kimler mi yapsın, bu mimi çok sevdim okuyan herkes yapsın. Özellikle benim Sevgili Gönüldaşlarım yapsın. Ve yapanların cevaplarını okumayı istiyorum. Sevgilerimle...

(Biraz geç yayınladım mimi çünkü yazılarımı çok sık bir şekilde paylaşmayı sevmiyorum. Blogun da dinlenmesi gerektiğine inanıyorum.)

Yorumlar

  1. Ayy ne tatlı küçük bir çocukla uykudan önce hayal kurmak. Çok iyi bir anne olacağını düşünüyorum şu an :) Her şey gönlünce olsun canım ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çook teşekkür ederim :))) İnşallah canım her birimizin gönlüne göre olsun. Mutlu oldum yorumunla, sevgilerimle...:)))

      Sil
  2. Umarım hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Hayaller, hedefler, bir süre sonra göreceli oluyor. Gerçekler her daim karşımıza çıkıyor. Yaşayacaklarımız hep nasibimize düşen şeyler oluyor. İnancınız ve istekli olmanız güzel başarıya götürecek şeylerden bazıları. Yazarlık yolunda başarılar dilerim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Evet gerçekler bazen yolumuzu başka taraflara çeviriyor. Ama nasibimizde varsa yolların ne kadar ters olduğu önemli olmuyor. Rabbim her birimizin yolunu açık etsin...

      Sil
  3. Hadi inşallah yazar olursunn canm 😃 Bende whattpad e başladım yeni yeni.Şiirlerimi paylasiyorum.Sende açsana 😃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah, bakalım zaman ne gösterir. Benimde wattpad hesabım var ama orada henüz bir paylaşım yapmadım :( İnşallah başlarım bende. Sevgilerimle...:))

      Sil
  4. mim güzelmiş severek okudum umarım hayalini kurduğun herşeye birgün erişme imkanın hatta imkanımız olur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh inşallah, bir gün de oldurabildiklerimizi konuşuruz. Çok teşekkürler, sevgilerimle...:)))

      Sil
  5. Dilerim Her şey güzel gönlünce olur ..Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin, inşallah her birimizin. Sevgilerimle....:)))

      Sil
  6. Yazar ve şair olma hayalinizin gerçekleşeceğine inanıyorum ben. Yazarlık mutlaka bir mefkureye sahip olmandır. Şairlik de mutlaka şuurlu bir birey olmak ve toplumu şuurlandırmaktır. Bu iki kelime sizin için bir anahtardır. Hiç bir yazınızda, şiirinizde yada çizerseniz çizginizde unutmamanız gerekir. Başarılar diliyorum ben size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Profösör, anlamlı ve yol gösterici yorumunuz için. Dediklerinize dikkat edeceğim. Aydınlattığınız gibi sizin de yollarınız açık olsun. Sevgiler...

      Sil
  7. Sorularda cevapları kadar çok güzeldi okumaktan zevk aldım. Bende mimlemelere bayılıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Evet mimleri okumakta, cevaplamakta çok güzel...

      Sil
  8. ayyyy ya ne güzel yazmışsın baksana son günlerde çok mim yazdım istediğin varsa yazarsın güzel oluyooo mimlerini okumaaak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Deep güzel yorumun için, bana bu kadar mim yeter şu anlık :))) Ama bir süre sonra bakar yaparım belki. İnan senin cevapladığın mimleride okuma çok güzel. Sevgilerimle Deep :)))

      Sil
  9. Yazarlık işi başlamış bile. Hayal kurmadan duramayan bir balık olarak bu mimi pek sevdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :)) Nasıl mutlu ettiniz beni. Hayal kurmadan olur mu hiç :)))

      Sil
  10. Ne güzel hayaller dilerim hayallerinin hepsi gerçek olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh inşallah, çok teşekkür ederim :)) Sevgilerimle :)

      Sil
  11. Yazar-Şair sıfatını almayı istemeniz ve bunu için çabalamanız gerçekten hoş bir şey :) Hatta mesela ben şuan taşıdığım "Blog Yazarı" sıfatını sevdim açıkcası ve beni gururlandırmıyorda değil ;) (Kesin sizde ve tüm blog yazarı arkadaşlarda bu duygu oluyordur). Benim en büyük hayalim doğup büyüdüğüm ve 23 yaşında geldiğim İstanbul ilinden BAĞIMSIZ Milletvekili olarak yüce meclise girmek. Bu hayalimle eş hayalim ise İstanbul BAĞIMSIZ Milletvekili sıfatımı kaybetmeden T.C. Başbakanı olup başkanlığımda hükümet kurmaktır(düşünsenize tarafsız,partisiz bir çalışkan Başbakan :)). Daha bir çok hayalim var tabii elbet lakin size en büyük ve uğrunda kendimce mücadele ettiğim hayalimi söyledim :)
    Teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki "Blog Yazarı" sıfatı çok güzel ama daha bunu bile tam manasıyla yaptım mı bilmiyorum. Rabbim herkesin gönlüne göre versin. Versin ki ne yaşarsa yaşasın ancak kalbi kadar yaşasın. Teşekkür ederim yorumunuz için. Hayallerimiz hep doğru şekilde gerçekleşsin inşallah...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi ölece...

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. B...

Hep Konuşan, Hiç Bilmeyendir...

    İnsanlar mı tuhaf hayat mı? İnsanlar mı zor hayat mı? Düşünceler mi kirli insanlar mı? Hayat mı kötü insanlar mı?   Şüphesiz "insan" derim. Hayatı, düşünceyi, oluşturan insandır çünkü.    Peki yaşamın gerçekliği mi ölümün gerçekliği mi?    Şüphesiz ölümün gerçekliği derim. İnsan tuhaf bir varlık. Hiç ölmeyecek gibi konuşuyor, yazıyor ve yaşıyor. Her şeyin ve ölümün hayırlısı olsun, insan hayatında.    Bakıyorum da insanlara kalıcı gibiler bu dünyada. Özellikle tam da kendi çağını yaşayanlar. Sanki geçmeyecek günleri. Sayılı nefeslerin, sayılı günlerin, kalp atışların sayılı; sayısız güvenin nedir kendine?    Herkes, her konuda konuşabiliyor. Bazen o kadar öfkeleniyorum ki cevap vermek istiyorum. Ama öfkeli cevap verirsem sadece kendimi haklı çıkartmak için konuşmuş olurum. Mühim olan ise doğrunun haklılığını ortaya koymaktır.    Mesela tarihimi çok seviyorum. Ama tarih üzerinden hiçbir zaman prim yapma...

KAYIP İLANIDIR…

   Kaç gündür diyete girmiş kalemim. Yazı diyetine. Bana kızdığından galiba. Bu ara böyle bana kızan çok. Kaç zaman oldu, çok bekledim kapısında. Ama o inatla yazmaya yeltenmedi. Dedim “Bak çok zayıflarsan daha yazamayız.”  hiç umursamadı beni. Hızlıca yüzüme çarptı defterlerin kapağını.   Bugün, bugün farklı bir şey oldu. Öleceğimi zannetti herhalde. Usulca elime vurdu. Ağlamak istedim ama ağlayamayacak kadar yorgun, gözyaşımı akıtamayacak kadar hissizdim.   Zor oldu kalemimi elime almam. Zor oldu kâğıdın başına oturmam. Çok zor oldu kayıp kelimelerimi bulmam. Zaten sınırlı sayıda olan dünya kelimeleri ile pek aram yok.   Velhasıl kelam geçenlerde yaşadığım kayıp olayını yazmaya niyetlendim. Tabi bu kayıp kelimelerle ne kadar yazılırsa o kadar yazmak istiyorum.   Ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum. Aciz bir hafızam var. Çoğu zamanda pek hatırlamaz zaten. Neyse ne zaman olduğunun bir önemi yok.   İşte bir gün yürüyorum. Kayıp ilan...

Yazı'nın Ham Maddesi Hüzün'dür...

Tarih:1 Eylül 2017 Cuma      Saat:Umudu Hüzün Geçiyor  Kim ne derse desin "Mutlu İnsan" işi değil yazmak. Mutlu insan kayıp değil ki kaybolsun kelimelerde, düşsün yazının iklimine. Kanamaz ki kalemi aksın kağıda. "Mutlu İnsan" işi değil yazmak, kim ne derse desin. Bizde yazarak mutlu oluyoruz o başka tabi.   Aslına bakarsak mutlu olmak için "Fazla Hüzünlü Bir Dünya" da yaşıyoruz. Ve kabullenmiş insan yazar, dünyanın hüznünü kabullenmiş insan. Hüznü kalemine yüklenmiş insan yazar.   Kalemimiz, göz kapaklarımızdan yorgun bizim. Uykumuzu da severiz bu yüzden. Ah! uyuması da zor bizlere, uyanması da. Hüznümüzden tek koptuğumuz an uykumuz o yüzden değerli bu denli.  Anlaşılmak için de yazmıyoruz, dinlenmek için uyumadığımız gibi. Anlatmak için yazıyoruz, anlamayı istemek karşı tarafın yükümlülüğü . Anlamayı bırakın kelimenin naifliğini hiçe sayıp acıtıyorlar. Kalbimizin ağrısı, sancısı bize kalıyor.  İnsanların acıtmak için söylediği...