Ana içeriğe atla

"Satır Arası" Mim 3

  Sevgili Ece Evren  Ablamız beni mimlemişti. Ama bazı yoğunluklardan dolayı yapamadım mimi. Kusuruma bakmaz inşallah. Ve ona buradan teşekkür ediyorum. Çünkü mimleri cevaplamayı da okumayı da çok seviyorum. Geçelim cevaplara...

  1) Bugüne kadar bloğuna gelmiş, seni en çok etkileyen (hayal kırıklığına uğratan yada çok mutlu eden yorumu paylaşır mısın?
 
  Aslında bütün yorumlara çok önem veriyorum. Çoğu da beni mutlu ediyor. Ama bir yorum paylaşayım yine de hatırımda kalan ve benim de yazma amacımı çok güzel anlatan. Sevgili Deryada Damla 'nın yorumunu aynen paylaşıyorum;

  "Dilerim ki nsanlarin hep yasayacak hayalleri olsun. Senin gibi duyarli genclerin varligi icimizdeki umudu yesertiyor. Emegine saglik."

2) Okuduğunda seni günlerce etkisi altına alan kitap var mı? Varsa hangisidir? 
 
Aslında daha o kitabı bulduğumu düşünmüyorum. Ben bir kitabı bitirdikten ya da bir filmi izledikten sonra tekrar tekrar başa alır oynatırım. Düşünürüm bir süre çevredekilere de düşüncelerimi aktarır, onları biraz bıktırırım 😊😊 Ama şimdiye kadar okumaktan en keyif aldığım kitap Sinan Yağmur'un "Aşkın Gözyaşları-Şems-i Tebrizi" kitabıdır. Hatta Şems-i Tebrizi'yi tanımayı çok isterdim. Ve beni bir kitabın etkilemesi için rant kaygısı olmadan, insanlara bir şeyler öğretmek, bilinçlendirmek amacıyla yazılması yeter.

3) Hayatında dönüm noktası olduğuna inandığın bir gün, an ya da yıl var mı?
 
  Böyle bir gün de yok yani benim hayatımın dönüm noktasıdır dediğim bir zaman olmadı. Hayatta gözümüzü açtığımız her gün dönüm noktamızdır bana göre. Bir gün daha belki bahşedildi sana, bilmediğin ölümüne kadar yaşa. Güzel yaşa...
  Ama illa bir cevap vermem gerekirse yazmaya başladığım gün diyebiliriz. İki yıl kadar önceydi, bir yaz akşamıydı. Tam tarihi hatırlamıyorum maalesef. İlk yazdığım yazıyı da paylaşmadım daha, belki bir gün sizlerle de paylaşırım...

  Geldik bir mimin sonuna daha, beni mimleyen Sevgili Ece Ablaya teşekkür ederim tekrar. Sevgiler, sevgiyle kalın...😊😊😊

(Eğer bu mimi yapmak isteyen olursa lütfen yapsın, okumayı çok isterim.)

Yorumlar

  1. Seçtiğin yorum da çok güzel, andığım kitap da. Şems sonuçta.

    Çok güzel cevaplardı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gerçekten Şems sonuçta teşekkür ederim, Sevgiler...:))

      Sil
  2. Üçüncü soru zor bir soruymuş ama çok naif bir cevap olmuş, yazmaya başladığın günün dönüm noktan olması harika :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle gerçekten, zor bir soru. İnsan düşünmediği şeyleri düşünüyor :)) Teşekkür ederim, Sevgilerimle...:)))

      Sil
  3. Ne güzel yazmış güzel yorum okumak kadar büyük motivasyon yok bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız, insan iyi bir şeyler yapıyorum diyor. Yolculuğundaki en büyük güç oluyor. Sevgiler...:))

      Sil
  4. Dilerim Her şey güzel gönlünce olur ..Güzel bir mim olmuş emeğine sağlık sevgiler ..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, her birimiz için inşallah. Sevgiler...:)))

      Sil
  5. Çok samimi cevaplar gerçekten. Özellikle dönüm noktasıyla ilgili görüşlerini çok beğendim :) Vakit bulursam bu mimi yapmak isterim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer yaparsanız okumayı çok isterim. Güzel yorumunuz için de çok teşekkür ederim. Sevgiler...:)

      Sil
  6. Çok içten cevaplar. Yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  7. ay ay sen de benim gibi mimci olmuşsun bencileyin ayyy evet sende de şems tozu var evet evet :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Deep :))) "Şems tozu" mutlu eden bir söz :))) Evet bu ara mimci olduk. sağ olsun arkadaşlar unutmamış :))) Sevgiler Deep :))

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sosyal Medya Kabadayıları, Klavye Delikanlıları (!)

  İnsanlar konuşmayı çok seven varlıklardır. Konuşma kabiliyeti insana verilmiş, haliyle insan da son harfine kadar kullanır bunu. Düşünen varlık olarak yaratılan insan düşünmez ama. Konuşmaya gelince heheeyy mangalda kül bırakmaz. Yani insan her zaman olduğu gibi burada da işine gelen kısmı alır, geri kalanını halı altına süpürme yapar.   Şimdi her yere de ulaşmıyor mu elleri, iyice yandık. Geçiyor klavyenin başına, hiç tanımadığı insanlara yağdırıyor. Bazen terbiyesizleşiyor ama yazmak hakkı. Konuşacak illâki sesli olmasa da, zehriyle yakacak birinin canını.   Öyle adamlık, hanımefendilik, sözüm ona delikanlılık sığındığın bilgisayar ekranının arkasından olmuyor. Yüreği olan, insan olan yapmaz bunu. Neymiş efendim o fotoğrafı atabiliyorsa, bu yazıyı yazabiliyorsa, böyle de yorumu hakkedermiş. Saygı çerçevesinde her yorum, eleştiri kabuldür. Buna lafımız yok. Hiçbir zaman olmadıda. Ama yazık size. Hiç var olmamış gibi yaşayıp, hiç var olmamış gibi öleceksiniz.   İnsanların t

KALEMİM

  KALEMİM   Hani bazen sen yazmak istemezsin. Kalem gelir defterin başına. Öyle bir gün işte. Gün geceye dönmekte.   Kalem dans etmeye başlıyor bu vakitlerde. Ben izliyorum dansını. Nasıl minnettarım kalemime. Atlı bir asker gibi daima dik. Her an savaşa hazır.   Hiç bırakmıyor beni  sağ olsun. Oda giderse yaşayamam. Hayatla aramdaki ince bir bağ gibi. Hem kopmaya çok yakın. Hem de hiç kopmayacak  olan bir bağ.   Kimler bırakmadı ki, gitmedi ki ve geri gelmedi ki...Kalemim bırakmadı. "Yaz" dedi bana. Dağıt kelimelerini. Kokunu saç satırlara. Cümleleri bağır çağır boş kağıtlara. Oku yazılanları. Ve sen tamamla eksik kalanları.   Kalemim benim can damarım. Sanki var olma sebebim. Sanki Rabbim'de bana bunu vermiş.   Yolculuğa çıkmak gibi. Keşfetmek ve tanımak gibi. Anlamak yaşamın anlamını. Bilmiyorum ki. Bir sırrı bilmek gibi işte.   Ah bu hoyrat kalem nerelere götürdü beni. İçimdeki dehlizlere. Bilinmeyenlerime. Bilsem sanki kaybolacaklarıma.   Kalem, kalem

KIR ZİNCİRLERİNİ

Kır Zincirlerini Kır zincirlerini bu kez, Fazla cesur olmasan da olur. Anı yaşa, Sonuç hüsran olsa ne olur.

Ölüm

  ÖLÜM   Ölüme gideceğiz hepimiz, Dudaklarda kahkahalarla, Belki gözyaşlarıyla, Ya da son umutla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kimimiz koşar adımla, Kimimizin ölüm yokken aklında, Ya da ansızın olacak bazılarımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Genç yaşımızda, Yaşımızın geçtiği zamanlarda, Ya da yaşam sevincini taşırken her anımızda.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Kör bir kurşunla, Belki ölüm varken aklımızda, Ya da olmayacak intiharla.   Ölüme gideceğiz hepimiz, Geride kalanlarla, Ne olursa olsun yaşanmışlıklarla, Ve olamadığımız mutluluklarla.   Bırakacağız hayatı acısıyla, tatlısıyla, ölüme gideceğiz hepimiz, Ne olursa olsun, acı bir vedayla...                                                                                                        "Aşkı Zikreden Yazar"   (Bir küçük çocuğa yazıldı bu satırlar. Hiç yokken aklında ölümüne sebep oldular. Ve nicelerinin. İnsan kendi türünden çektiğini çekmedi kimsel

Gece Kalpte

GECE KALPTE   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gitmek ne zaman yüreğe vuruldu? Hoş geldin yabancı kalplere.   Sevmek nicedir insandan uzak, Okşamak sadece rüzgara kaldı.   Yalnızlık çoktur bizimle, Kalabalıklar çok sahte şimdilerde.   Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gece.   Gündüz mutluların kalbinde, Biz ise kalbe giydirdik gece.   Yağmur ıslatmıyor artık, Sahi, en son ne zaman sırılsıklamdık.   Gözler görmekten uzakta kaldı, Dinlemek yoruyor artık aklı.   Sorma, sorsan herkes haklı, Kalp paramparça, kan içinde, İçinde acı, içinde gece saklı.   Şair diyor ya zaten; Gündüze "İyi Geceler" oldu, O halde günaydın gecem, Günaydın, bu senin de gecen...                                            "Aşkı Zikreden Yazar"   (Hayat bazen geceye günaydın demeni ister. Zaten sadece gündüzleri denilecek diye zorunluluk yoktur. Bize böyle öğretti